SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CENAZELER BAHSİ

<< 961 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

81 - (961) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا غندر عن شعبة. ح وحدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن عمرو بن مرة، عن ابن أبي ليلى ؛

 أن قيس بن سعد وسهل بن حنيف كانا بالقادسية. فمرت بهما جنازة. فقاما. فقيل لهما: إنها من أهل الأرض. فقالا: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم مرت به جنازة فقام. فقيل: إنه يهودي. فقال "أليست نفسا".

 

[ش (من أهل الأرض) معناه جنازة كافر من أهل تلك الأرض. وقال القاضي عياض: أي من أهل الذمة المقرين بأرضهم على أداء الجزية].

 

{81}

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (dediki): Bize Gunder, Şu'be'den rivayet etti. H.

Bize Muhammedü'bnü'I-Müsennâ ile ibni Beşşâr da rivayet et­tiler. Dediler ki: Bize Muhammedü'bnü Ca'fer rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be, Amr b. Mürra'dan, o da İbni Ebi Leylâ'dan naklen rivayet ettiki,

 

Kays b. Sa'd ile Sehl b. Huneyf, Kaadisiyye'de bulunmuşlar.

 

(Bir gün) yanlarından bir cenaze geçmiş. Bunlar hemen ayağa kalkmışlar, kendilerine:

 

  «Bu cenaze yerlilerdendir.» demişler. Onlar:

 

  «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanından bir cenaze geçti de, ona ayağa kalktı, kendisine onun bir Yahudi olduğu söylenince:

 

(O da bir nefis değil mî?) cevâbını verdi.» demişler.

 

 

(960) وحدثنيه القاسم بن زكرياء. حدثنا عبيدالله بن موسى عن شيبان، عن الأعمش، عن عمرو بن مرة، بهذا الإسناد. وفيه: فقالا: كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم، فمرت علينا جنازة.

 

{…}

Bana, bu hadîsi Kaasîm b. Zekeriyyâ da rivayet etti. (dediki): Bize Ubeydullah b. Mûsâ, Şeybân'dan, o da A'meş'den, o da Amr b. Mürra'dan isnâdla rivayette bulundu. Bu hadisde: «Onlar:

 

— Biz, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraberdik, yanımızdan bir cenaze geçti, dediler.» ifâdesi vardır.

 

 

İzah:

Bu hadîsleri Buhari, Ebû Dâvûd ve Nesâî «Cenaze» bahsinde muhtelif râvîlerden tahric etmişlerdir.

 

Kaadtsiyye: Kûfe'ye iki konak mesafede bulunan hurmalık ve sulak küçük bir şehirdir. Bâzıları Kaadisiyye ile Küfe arasında onbeş fersah mesafe bulunduğunu söylerler. Hz. Ömer (Radiyallaâhu anh)'in hilâfeti zamanında orada büyük bir harp vukû bulmuştur.

 

Yâkût-i Hatnevî' nin beyânına göre, bundan başka Kaadisiyye ismini taşıyan dört şehir varmış.

 

Kaadisiyye hadisinde geçen: «Bu cenaze yerlilerdendir.» sözüyle, cenazenin zimmîlerden yânî Müslüman teb'ası olarak yaşıyan gayr-i müslimlerden olduğu anlatılmak istenilmiştir.

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in «O da bir nefis değil mi?» buyurması, İbni Battal'a göre «O da can sahibi olup, ölmedi mi? Ona ayağa kalkmamız, ölümü ve onun güçlüğünü hatırlamak içindir.» manasınadır.

 

Az yukarıda da işaret ettiğimiz gibi Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Yahudi cenazesine niçin kalktığını ta'lil eden hadîsler muhteliftir. Babımızın bir rivayetinde buna sebep «ölümün korkunç olması»; diğer rivayetinde «Cenazenin de vaktiyle can taşımış olması.» gösterilmiştir.

 

Hz. Enes hadîsinde melekler için ayağa kalktıkları; Abdullah b. Amr hadîsinde ise: Ruhları kabzeden Azrâîl (Aleyhisselâm)'a ta'zîm için; Hasan ü'bnü Ali (Radiyallahu anh)'ın rivayetinde: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Yahudinin başı, kendi başından yukarıda bulunmasını hoş karşılamadığı için; hattâ bir rivayette Yahudinin pis kokusundan müteezzî olduğu için kalktı denilmektedir.

 

Aynî bu bâbda yapılan tefsirlerin içinde en ziyâde îbni Battal'in sözünü beğenmektedir.